Başakşehir ;e Emlak Vergisi Şoku!!!

Üniversite yıllarından başlayarak bulunduğum her ortamda sürekli sosyal faaliyetlerin içinde bulunmaya gayret gösterdim. Mali Müşavirlik mesleği üzerine eğitim aldığımdan? içinde bulunduğum bu sosyal faaliyetler yürütülürken? hesap kitap işleri de hep üzerime kalırdı?

    29 Mart yerel seçimlerinde de bölge dernekleri ve sivil toplum örgütlerince meclis üyesi adayı olarak önerildiğim CHP?den meclis üyesi seçildim. Belediye meclis grubumuzda başkanımız Özgür KARABAT plan ve bütçe komisyonunda olmamın gerekliliğini söyleyince bende görev ve sorumluluk bilinciyle meclis grubumuzu temsilen komisyonda görev aldım.

         Başakşehir Belediyesinde 2010 yılı bütçesi hazırlanırken? CHP grubu olarak; ?Gelirler ne kadar gerçekçi ortaya konulur? harcamalarda ne kadar basiretli tahmin edilirse? bütçenin uygulanmasının da bir   o kadar kolay ve başarılı olacağını ısrarla dile getirdik. Ama Gelir bütçesi oluşturulurken Türkiye?nin genelinde hakim olan ?kümesteki kazdan vergi alma anlayışı? Başakşehir?de de değişmedi ve emlak vergileri fahiş miktarlarda arttırıldı.

Emlak vergisinde 4 yılda bir yenilenen birim değerler? 2009 yılında yeniden tespit edildi. Belediye başkanı veya vekili? belediyeden yetkili bir memur? tapu sicil müdürü veya vekili? Ticaret Odasından 1 üye? Maliye Bakanlığından 2 temsilci ile köy veya mahalle muhtarından oluşması gereken Değer Tespit Komisyonlarının? yeni birim değerlerini? sokak? sokak tek tek belirlemesi gerekiyordu. Belediye; komisyon yerine bu değer tespit işini özel bir şirkete yaptırdı. Şimdi soruyorum size; bu şirket değer tespitleri yaparken halkın hakkını mı savunur yoksa kendisine işveren Belediyeyi mi ? Nitekim de değer tespitleri sonunda ortaya % 250?lere varan değer artışları çıktı. Özel şirket tarafından tespit edilen bu yüksek değerler komisyon üyelerine imzalatarak yürürlüğe konulmak istendi. Hatta orta bölgelerde belirlenen yüksek emlak vergi değerlerinin halkın yararına olacağına dair laflar bile edildi. Neymiş efendim yarın buralar istimlak edilirse? bu durumda   değeri ne kadar yüksek olursa kamulaştırma bedeli olarak da o kadar fazla para alırsınız. Orta bölgelerde bu konuda muhtarlar öncülüğünde yapılan toplantılarda bir belediye yetkilisi çıkıp da?   kardeşim bu değerler sadece alacağımız vergi miktarını ilgilendirir demediler. Tam tersine bu değerleri komisyon üyesi olan muhtarlara onaylatmaya çalıştılar. İşin vatandaş açısından vahim bir tarafı da 2004 yılına kadar olan uygulamada vatandaş kendi evi yada arsası için belirlenen değerin yüksek olduğunu iddia ederek itiraz edebiliyor ve bu artışlara karşı dava açabiliyordu. Hükümet yaptığı bir yasa değişikliği ile vatandaşın bu hakkını kullanmasını engelledi. Bu hak sadece değer tespitini yapmaya yetkili olan komisyondaki üyelere verildi. Yani mahallelerde halkın hakkını belediyeye karşı savunma görevi mahalleliyi temsilen komisyonda yer alan muhtarlara

bırakıldı. Bu süreçte artışlara itiraz eden mahalle muhtarlarımız oldu. Ancak ne hikmettir ki? itiraz eden bu muhtarların hepsi de belediye tarafından bir şekilde ikna edilmiş olacak ki artışları imzalayarak onayladılar. Kendisini seçen halkın hakkını koruma sorumluluğu taşıyan Güvercintepe Mahalle Muhtarı itirazından vazgeçmeyerek artışların altına imza atmayıp? yargıya götürme hakkını kullandı ve açtığı dava yargıda halen devam ediyor. Yani ilçe genelinde fahiş emlak vergisi artışlarına karşı dava açan tek mahallemiz Güvercintepe oldu.

Şimdi bir düşünün;

    Artışlardan sonra? Bahçeşehirde bir evi olan vatandaş 2009 yılında 650 lira vergi öderken 2010 yılı Mayıs ayında Belediyeye vergisini ödemek için gittiğinde % 250 zamlı haliyle 1.700 TL gibi şok bir vergiyle karşılaşacak? Bu rakama çevre temizlik vergisini de eklersek 2.000 TL?nin üzerinde bir vergiyi belediyeye ödemek zorunda olacak vatandaşın birde site yönetimlerine ödeyeceği aidatları üstüne koyar isek varın siz düşünün o vatandaşın halini artık? İşin enteresan tarafı da Belediyemizin bu kadar yüksek bir vergiyi talep ederken? site sakini olan ve tüm hizmetleri site yönetimi tarafından karşılanan bu vatandaşa ödediği vergilere karşılık ne hizmet vereceği?

       Bu artışlar arsa ve arazi sahiplerinin cebini çok daha fazla yakacak çünkü değer artışları metrekare bazlı olduğundan arsa ve araziler için takdir edilen değer artış oranları konutlardakinden çok daha fazla olacak. Bildiğiniz gibi ilçemiz sınırları içerisinde   Kayabaşı ve Şamlar köyü var ve bu köyde insanların ekip biçtiği arazileri var? yıllarca köy dokusunu kaybetmeden yaşayan köy halkını? şimdilerde bir taraftan belediye milyarlarca liralık Emlak Vergisi dayatarak? bir taraftan da TOKİ arazilerini haraç mezat ellerinden alarak tam bir kıskaca alınmış durumdadır. Dolayısıyla bu bölgede Rant ekonomisinin yarattığı vahim bir sonuçla karşı karşıyayız ki o da? ?Doğdukları bu yerlerin doydukları yer olmasına halkın kendi iradesi dışında ipotek konulmasıdır? ?

     BU DEĞER ATIŞLARINDAN SONRA ORTAYA ÇIKAN VAHİM BİR GERÇEK DAHA VARKİ İÇLER ACISI?

        Hepimizin bildiği gibi son yıllarda ülke genelinde emlak fiyatları hiç olmadığı kadar enteresan bir şekilde yükseldi. Devletin tamamen üretimden çıkıp rant ekonomisini özendiren politikaları sonucu suni bir şekilde fiyatları yükselen emlak? krizinde etkisiyle şimdilerde alıcı bulmakta zorlanıyor. İşte bu ortamda elindeki emlağını satmak isteyen vatandaşın cebini belediyenin değer artışları ikinci kez yakıyor?

Nasıl mı ..

   Örneğin Başakşehir Belediyesi vatandaşın mahalledeki 100 metrekarelik bir arsanın rayiç değerini 200.000?00 TL olarak belirledi. Ticaretle uğraşan bu vatandaş da krizden etkilenerek borçlarını ödeyemez duruma düştü ve çareyi arsasını satmak da buldu. Zorda olsa bir müşteri bulup arsayı 150.000?00 TL ye satmak üzere anlaştı. Buraya kadar her şey normal. Tapuya gidildiğinde alıcı ve satıcıyı bir sürpriz bekliyor? işlemi yapacak memur bu arsanın rayiç değerinin 200.000?00 TL olduğunu ve yasal olarak bu değerin altında satış yapamayacaklarını söylüyor?    Dolayısıyla satıcı almadığı? alıcı da ödemediği 50.000?00 TL?nin tapu harcını ödemek zorunda bırakılıyor.

     Cumhuriyet Halk Partisi olarak? Başakşehir Belediyesi?nin 2010 yılı bütçe görüşmelerinde bu emlak vergisi değer artışlarının yaratacağı olumsuz sonuçlarını ısrarla dile getirdik. Belirlenen artışların gerçek değerlerin çok üstünde olduğunu? ayrıca vatandaşın bir gelir elde etmediği evinden yada arsasından bu kadar yüksek vergiler talep etmenin yanlış bir gelir elde etme politikası olduğunu söyledik. Bütün bunların sonucu olarak da bütçenin gelir kalemleri içinde en büyük paya sahip gayrimenkuller üzerinden alınması öngörülen halkı ezmeye yönelik ağır emlak vergi gelirleri için ret oyu verdik.

     Yalnız çok önemli bir ayrıntı daha var ki o da belediyede işlerin nasıl yürütüldüğüne dair önemli bir gösterge bence. Şimdi bu yüksek emlak vergisi artışlarına Ak Partili meclis üyelerinin tamamı onay verdi? peki soruyorum size bu vergileri bizler gibi sizler gibi onlar da ödemeyecekler mi !!! Biriside çıkıp demez mi arkadaşlar bu kriz ortamında bu artışlar çok yüksek halk adına bunu onaylamıyorum?   Ama demediler!!!

     Bu yanlış uygulama ile ilgili kamuoyu yaratmak ve halkın dikkatini bu artışlara çekmek için bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla görüştük? dilimizin döndüğünce halka anlattık? her platforma taşıma gayreti içinde olduk. Yerel basında ve ulusal basında bu artışlara karşı tepkiler gösterilmesi için gayret gösterdik. Nitekim yerel basının yanında Hürriyet gazetesinin 09 Aralık 2009 tarihli sayısında Yalçın BAYER?in köşesinde de aşağıdaki başlıkla yer almasını sağladık.

Yalçın Bayer "Emlak vergisine % 250 zam olur mu" yazısı için tıklayınız

Sonuç Olarak;

   Bu gün Dünyada ve Türkiye?de vergi miktarlarını arttırarak vergi gelirlerinde artış beklemenin yanlış bir politika olduğu uygulamalarda görülmüştür. Tam tersine vergi miktarlarını arttırmak uygulamada her zaman vergi gelirlerinin düşmesine sebep olmuştur. Fransızların da dediği gibi; ?Fazla vergi vergiyi öldürüyor??

    Bu fahiş artışlardan sonra Başakşehir?de de durum pek farklı olmayacak ve beklenen emlak vergisi geliri hedefi tutturulamayacaktır.   Fransızların da dediği gibi; ?Fazla vergi vergiyi öldürüyor?

    Yapılması gereken vergileri arttırmak değil? kayıt dışını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıp? vergiyi tabana ve genele yaymak olmalıdır. Ayrıca insanların sahip olduğu konutları ve arsalarını bir ticari emtia gibi düşünerek vergi istemek yerine? belediye sınırları içerisinde gelir getirici faaliyetler üzerinden Belediyeye gelir sağlanması için çalışma yürütülmelidir. Bu konularda yapılacak çalışma ve öneriler hükümete ve milletin vekillerine mecliste bu konuda çalışmalar yapmaları için öneri niteliğinde iletilmelidir? Bunlar yapılmaz ise mevcut belediye yönetimi bu gün bir kuruş borçsuz olarak devir aldığı Başakşehir Belediye?sini beş yıl sonra borç batağında devredebilir.

Bütün bu eksikliklere ve yanlış uygulamalara rağmen? 2010 yılı bütçesinin Belediyemiz ve ilçe halkımız için ?Bütçe demek hizmet demek? olmasını diliyor ve bütçenin uygulanması aşamasında da işin takipçisi olacağımızı bilmenizi istiyoruz.

BEKTAŞ ULUSAN

BAŞAKŞEHİR BLD. CHP MECLİS ÜYESİ

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU ÜYESİ

bulusan@hotmail.com