25 Ağustos 2013
 Katmerli Firavun!

Katmerli Firavun!


Biz dünyadan nereye

Göçelim ya Muhammed?
Yeryüzünde riya ; inkâr ; hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller ; sayfalar ; satırlar
“Ebu Leheb öldü” diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi ; ya Muhammed;
Ebu Cehil ; kıtalar dolaşıyor!

Bir zamanlar Ümmet’in hâli pür melaline ağlayan ‘bayrak şairi’ Arif Nihat Asya böyle haykırıyordu… ޞimdi de tefekkür zamanıdır ; haykırmak zamanıdır ; kıyam zamanıdır ; mücadele zamanıdır.

Üstad haklı. Ebu Leheb de ; Ebu Cehil de ölmedi Firavun da… Nemdud da ölmedi Abdullah İbn-i Ubey de…  Mısır’da; Suriye’de ; İsrail’de ve dünyanın sair yerlerinde yaşıyor ; dolaşıyor.

Medine İslâm ޞehri’nde münafıklarının reisi Abdullah Bin Ubey Bin Selûl ; mezkûr herifanın en tehlikesi… Firavun’dan da tehlikeli… Çünkü bir yüzüyle Müslüman diğeriyle kâfir… Bir gün kâfirlerin arasında diğer gün Müslümanların... ޞimdi aramızda dolaşıyor mel’un! ޞam’ın kenar mahallelerinde masum çocukları ; Nahda ve Adeviye Meydanı’nda Ümmet-i Muhammed’i öldürüyor. Taksim ve Ulus meydanlarında Müslümanları birbirine düşürüyor.

Evet ; Firavunlar ölmedi. Kıtalar dolaşıyor; içimizde yaşıyor ; devletlere ; milletlere ; cemiyetlere ; örgütlere ; partilere ; kuruluşlara sirayet ediyor…

Bir zaman Firavun ; Mısır’da Nil’in kenarında üç günlük taze erkek bebekleri öldürüyordu. Vahşice ;  hunharca çocukları kesiyordu... Güncel Firavunlar bir bombayla yüzlerce çocuğu öldürüyor.

Çocuk ölünce anne ölür ; umut ölür ; gelecek ölür ; insanlık ölür…

Firavun ; kanla beslenir ; nefretle doyar ; itaatle güçlenir!

Firavun ; bugün kendine itaat etmeyen insanları; babaları ; anneleri ; genç kızları öldürüyor.

Baba ölünce cemiyet ölür ; cemaat ölür. Anne ölünce kâinat ölür.  Genç kız ölünce saadet ölür.

Dünün Firavun’u özellikle bebekleri öldürüyordu. Bugünün Firavunlarının artısı var! Katmerli Firavun bunlar! Bugünün Firavunları Mısır’da ; Suriye’de çocukları öldürüyor. Annelerini öldürüyor. Babalarını öldürüyor.

Hâsılı ; Firavun ; katmerli Firavun ; kimi öldüreceğini biliyor! Kimi zaman rast gele; kimi zaman da seçerek öldürüyor. Binlerce insanı rast gele katlederken yıllar önce bir kumpasla idam ettikleri Hasan El Benna’nın oğlu Halid Firnas el-Benna’yı; İhvan başkanlarından Muhammed Bedii ;nin oğlu Ammar Muhammed Bedii’yi; İhvan liderlerinden Muhammed el-Baltacı’nın kızı Esma’yı hür dünyanın gözleri önünde taammüden öldürüyor. Müslümanlara gözdağı veriyor.

ޞam’da masumların üzerine kimyasal silah atıyor. Yüzlerce çocuk çırpınarak can veriyor.

Ne diyelim ellerin kurusun katmerli Firavun!

Firavun ; kendine tapınılmasını istiyordu. Musa Aleyhisselâm’a iman eden hemen herkesle birlikte şirkten dönerek hidayete eren büyücüleri bile öldürüyordu. Bu vakıa ; ޞuara Suresi’nin 41’inci ayeti kerimesinde şöylece bildiriliyor:

“Benim size izin vermemden evvel ; siz O ;na îmân ettiniz. Muhakkak ki O ; size sihri öğreten büyüğünüz (ustanız). Artık yakında elbette bileceksiniz. Ellerinizi ve ayaklarınızı mutlaka çaprazlama kestireceğim. Ve sizin hepinizi mutlaka astıracağım.”

ޞimdiki Firavunlar sokaklara çıkıp hak ve hakikati savunan Müslümanları öldürüyor.

Katmerli Firavun dedik! ޞimdikiler ; Müslüman’ı öldürmekle kalmıyor üstelik bir de cesetlerini yakıyor. İnsanları camilerin içinde öldürüyor. Cami ; mescit yıkıyor. Camilerin içinde insanların cesetleri yakıyor. Korku imparatorluğu kuruyor.

Firavun ; itaat istiyor; teslimiyet bekliyor.

Firavun ; başkaldırıdan ; nümayişten korkuyor!

Firavun ; sessizlik istiyor; kabullenme istiyor.

Siz ; bu satırları okurken Kahire sokaklarına bir şehid daha uzanıyor. ޞam’da bir bebek daha hıçkırarak ölüyor.

ޞu mübarek Cuma gününde ޞam ve Kahire semaları kelime-i şehadet nidalarıyla inliyor.

Eller duaya; gönüller sema kapısına açılıyor.

Mazlumların âhı Süreyya yıldızına varıyor.

Neredesin Ey Ömer ; ey Ali!

(…)

Ebubekir ;de nur ; Osman ;da nurlar...
Kureyş uluları karşılarında
Meydan okuyan bir Ömer bulurlar;
Ali ;nin önünde kapılar açılır ;
Ali ;nin önünde eğilir surlar.
Bedir ;de ; Uhud ;da ; Hayber ;de
Hakk’ın yiğitleri ; şehid olurlar...
Bir mutlu günde ; ki ölüm tatlıydı;
Yerde kalmazdı ruh... kanatlıydı.

Bu yazı 2012 kişi tarafından görüntülendi.

Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur