20 Aralık 2012
Sanal Alemin Götürdükleri

Sanal Alemin Götürdükleri

Hepimiz farkında olmadan zaman içinde bir şeylerin bağımlısı oluveriyoruz. Sabah kahvesini bile buna ekleyebiliriz.Bu en masum bağılılıklarımızdandır. Bağımlılık yapan birçok unsuru ; “sigara ; alkol ; esrar ;eroin ; uyuşturucu haplar ; bali ; kola ; kahve ; internet ;cep telefonu ; mesaj ; mail ;sosyal medya”ı bir çırpıda sayabiliriz. Bağımlılıklar ; günlük yaşamı olumlu-olumsuz etkilemektedir. Bu bağımlılıkların oluşmasında en önemli etken iradedir. Her şeyi kararı ve faydası oranında kullanıp-kullanmamayı ; tüketip-tüketmemeyi becerebilmeliyiz. Gerçekte öyle mi?

Nereye baksanız bir bağımlı ile karşılaşıyorsunuz. Sabahın köründe bindiğiniz otobüste gözlerinin çapağı ile ; elinde  “ayfon” mudur(!) nedir bilmem onunla başlıyor mesaiye.  Kimse kimseyle konuşmaz-konuşamaz duruma gelmiş. Yüzler asık bir şekilde ; sanki içine düşecekmiş gibi ; elindekiyle meşgul bizim insanlarımız. Yanında cinayet işlense ; tanık göstermezsiniz. Çünkü ; ben görmedim ; duymadım diyecektir. Nasıl acı bir durumla karşı karşıya olduğumuzun küçük bir göstergesi bu…

Gün içersinde bir kafe ; restauarant ; çay bahçesi yani nereye giderseniz gidin sosyal medya devrede “face book ; twitter ; you tobe” Kimse çevresiyle ilgilenmiyor. Twitter da kim kimi sallamış attığı mesajla önemli olan o. Cumhurbaşkanı bile “twitter”’den mesaj yayınlıyor ; gerisini siz düşünün. TV.Programlarında da sabah başlıyor “twitter” muhabbeti gün  boyunca devam ediyor. Böyle giderse TV.’lerin  Reytingi aldığı  “twitter” ile ölçülür duruma gelecektir. Aslında bu konular bir doktora konusu olabilir.

“Face Book” Dan söz etmeden geçersek ayıp olacak ; gün boyu insanlar bir şeyleri paylaşıyor. Biz de bir paragrafı ona feda edelim. “Sen benim ; ben senin mesajını paylaşıp duruyoruz. Tabii bu “face book” bir açık istihbarat sitesi. Kişinin yedi sülalesi neredeyse  ortada. Parayla satın alamayacağınız bilgiler ortalıkta toz duman…

Akşam eve dönen aile bireyleri ; buluşabilirse akşam yemeğinde çok büyük mutluluk. Eşler çalışıyorsa hazır yemekçilerden pizzacı ; kebapçı kapıyı çalar ancak. Eğer fırsatı kaçırırlarsa herkes odasına çekilir ve sanal dünyaya bırakıldığı yerden devam edilir. Ne  zamana kadar ; ta ki yat saatine kadar. Toplum olarak geldiğimiz nokta bu. Bu toplumda ; nasıl sağlıklı bir iletişim kurulabilir? Gelecek nesiller nasıl yetiştirilebilir? Biraz şüpheli ve  kuşkulu değil mi?

Bu sanal âlemin el atmadığı hiçbir şey kalmadı. Her şeyimizi kullanır hale geldiler. Bu nereye kadar gidecek bilemiyorum. Bir süre sonra evin içinde bile mail yolu ile haberleşmeye geçilecek. Belki de şimdiden uygulamaya geçenler bile vardır da bizim haberimiz yoktur. Bu iş ; öyle boyutlara geldi ki insanı şaşırtıyor. “Bunu da mı yapmışlar” diyesiniz geliyor.Çok uç bir örnek olması açısından ; Bu ޞener ޞen’in şu meşhur köyü “Mümkünlü de her şey mümkün!” demesi gibi bakın neler oluyor. İnternet’ten sizlere birkaç sitenin adını vereceğim. Bunlar dinimize uygun şekilde insanları sanal ortamda buluşturduklarını iddaa eden islami evlilik siteleri ; gerisini siz düşünün ;

“-Allah’ın izniyle sevenler.com ; Gönülden Sevenler.com ; - -Allah’ın Emri Peygamberin kavl-i.com ; -İslam-i evlilik.com ; -İmam nikahı.com ; -Nur dünyası.com ; -Müslüman kalpler.com”

TBMM. Her konuda kanun çıkartıyor ; bir fırsatta iş kanunun da da küçük bir değişiklik yapıverse. Günlük mesaide ; işinin dışında başka işlerle meşgul olanlara çeşitli ceza-i yaptırımları kanunun uygun bir yerine geç kalmadan ilave yapsa çok iyi olur.

Günlük mesaisinin büyük çoğunluğunu internette geçirenlere ; gün boyu sigara molasına çıkanlara ; kıyıda köşede cep tel. ile kaçamak görüşmeler yapanlara ;  arkadaşına gün boyu mesaj çekenlere ; hele şu mesaj bağımlıları var ya; parmak hareketlerini birkaç dakika izleseniz siz yorulursunuz. Hırsızlık sadece birilerinin malını veya parasını çalmak değildir. Yapmanız gereken işin dışında başka bir faaliyetle ilgilenmek de bir çeşit hırsızlıktır. Hak aramaya gelince en ön sırada olanlar bunları da düşünmelidir.

Kantarın topuzu kaçtı bir kere geri gelme şansı neredeyse hiç yok. Gerçek arkadaşlık ve dostluğu da  bundan sonra sanal alemde mi arayacağız? Eski Türkler de atın sahibi ölünce atını da yanına gömerlermiş. Zaman içinde ölenin cep tel. ; bilgisayarı ve diğer aksamları da mezarına konup ; mezar taşına da bir elektrik prizi takılırsa hiç şaşırmayalım. Hadi hayırlısı.(19.12.2012)

                                                                                                                     
Hilmi ÇAKIR           
Vizyon Emlak  Danışmanlık BAޞAKޞEHİR
www.vizyon.sahibinden.com Bu yazı 2094 kişi tarafından görüntülendi.

Yorumlar


Avatar

Arda | 02-02-2014 23:00:00

Sizin nesliniz geçmiş Hilmi Bey. İnternet dünyası sayesinde burada yazı yazabiliyorsunuz. Bence emekli olun torun torba sevin siz.


Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur