24 Temmuz 2012
Araplar ve Kürtler-1

Araplar ve Kürtler-1


Arapların Kürtlerle ilk ciddi teması Hz. Ömer (r.a) devrinde Mezopotamya ve İran ;da gerçekleştirilen fetihlerle başlar.İyâz b. Ganem komutasındaki İslam orduları Irak ve Hire taraflarının yanısıra Diyarbekir ve Bitlis ;in kuzeyine kadar ilerlerler. Kürtlerle İslam orduları arasında İran ;ın fethi esnasında Zagros dağ silsilesi civarında‚ Hemedan yakınlarında ve Belâzurî ;nin Futûhu ;l-Buldân ;da kaydettiği çatışma dışında‚ tarihte vukubulmuş bir çatışma bilinmemektedir.

Tarihi kaynaklar üzerinde araştırma yapıldığında Kürtler arasında Müslümanlığın çok erken dönemde ve hızla yayıldığı anlaşılmaktadır. Hatta Kürtlerden tâbiîn olarak bilinen şahsiyetler vardır. Bunların başında Câbân El-Kürdî ve ޞeyh Halîl El-Kürdî Es-Semmâni gelmektedir. Yine bunlar arasında Ebu Müslim El-Havlânî ve Süleyman Ed-Darânî ;yi zikredebiliriz. Emeviler devrinin sonlarına gelindiğinde Kürt tâifeleri arasında Müslümanlaşmanın hemen hemen tamamlandığını görebiliriz.

Yanısıra‚ İslâm ordularının fethi döneminde‚ Kürtlerin yaşadıkları bölgeler‚ dahası Kürtlerin İslamlık öncesi meskun oldukları yerler‚ bugünkü İran Kürt bölgeleri‚ Irak ;ın Dohuk‚ Süleymaniye‚ Hanekin bölgesi ile Türkiye ;de de Hakkâri‚ Van Gölü ;nün güney kısımları‚ ޞırnak ve Batman çayına kadar olan bölgeleri kapsamaktaydı. Eski kaynaklarda da belirtildiği üzere Dicle ;nin bir kolu olan Batman (Kentrites) çayı/suyu‚ Kürtlerle Ermeniler arasında sınır teşkil etmekte ve iki taraf arasında hasmane ilişkiler bulunduğundan suyun her iki yakasında yerleşim yerlerinin olmadığı kaydedilmiştir. Suyun batı tarafı Diyarbekir‚ Malatya ;ya kadar Ermeni‚ Süryani‚ Asurî topluluklarının çoğunlukla meskun oldukları yeridir. Aynı şekilde Musul‚ Zaho ve Erbil gibi şehirlerin yer aldığı mıntıklar da o dönemde yine Asurî‚ Süryani toplulukların sakin oldukları yerlermiş.

İslam fetihlerinden sonra çeşitli Müslüman arap kabile ve aşÃ¢iri kuzey bölgelere doğru göçederler. Mudar aşiret konfederasyonunun çeşitli kolları‚ özellikle Beni Rebîa ;nın kolları‚ Musul ;dan Diyarbekir ;e kadar bölgelere gelip sâkin olurlar. Bunlardan Beni Bekir aşÃ¢iri bugünkü Diyarbekir vilâyetine yerleşirler. Bu yüzden bölge bilahare bu taifeye nisbeten Diyârbekir adı ile anılmağa başlar. Beni Bekir ;den maâda Beni Tağlib‚ Beni Temîm gibi taifelerle‚ Tayy‚ Beni Kays‚ Zûl‚ Manasır gibi Yemenli arap aşÃ¢iri de bu gölgelere yayılır. Özellikle Abbasiler devrinde Müslümanlığı benimsemiş Kürt tavâifinin batıya ve kuzey batıya göçleri ile Kürtler‚ Van Gölü ;nün‚ doğu-batı‚ her iki yakasına Bitlis‚Diyarbekir‚ Siirt‚ Eyluh (Bugünkü Batman il merkezi)‚ Cizre gibi merkezlere doğru yayılır.

Daha sonra Mervâni Kürt hanedânının (Bâz Bin Dostik ve Yeğeni Ahmed Bin Mervân tarafından kurulan Kürt-İslâm hanedânı) Silvân ve Diyarbekir ;de yükselişi sonrasında bunlara bağlı kürt aşÃ¢iri bölgenin batı mıntıkalarına iyice yerleşirler. Zaman içerisinde‚ bu etki ile‚ bugün Diyarbakır ;ın güney ilçelerinden başlayıp‚ Batman‚ Siirt ;in güneyi ve ޞırnak ;a kadar olan bölgedeki Beni Bekir‚ Beni Temîm‚ Beni Tağlîb ve Tayy aşÃ¢irine mensup bir birçok arap topluluğu zamanla Kürtleşir. Bugün zikrettiğimiz bölgelerde yer alan kürt topluluklarının ekseriyetinin aslı‚ zaman içinde Kürtleşmiş Arap aşÃ¢irine dayanmaktadır. Hatta Kürt ulusalcı hareketinin bir kısım öncüleri (Barzanî ailesi gibi) ile günümüzde‚ Kürt etnik milliyetçiliğnde uç noktalarda olan aile ve şahsiyetlerin çok büyük bir bölümü bu Arap asıllılardan oluşmaktadır. Kürtler arasında bunun gibi bir hayli Kürtleşmiş Arap unsuru olmasının yanısıra‚ soyunu Araplara‚ Sahabe-i Kirâma‚ Ehl-i Beyt-i Resul ;e‚ Abbasilere dayandırma adeta furya halini almıştır. Hakkari Mirleri‚ İmâdiye beyleri‚ Bâbanîler gibi soyu gerçekten Abbasilere dayananlar olduğu gibi‚ Bitlis Beyleri gibi soyunu yine Abbasilere dayandıranlar ve Cizre/Botan beyleri gibi soyu Hz. Halid bin Velid ;e (r.a) dayananlar da vardır. Yanısıra‚ Zerrâkîler/Zırkiler‚ Lice Beyleri‚ gibi neseplerini Hz. İmam Hasan (r.a) dayandıranlar sözkonusu olmuştur. Ayrıca Mahmudîler gibi kökenleri Humus araplarına dayanan Kürt beylikleri de vardır.

Kürtler tarihte Araplarla bir çatışma ve husumet içinde olmadıkları gibi‚ yaşam ve kültür olarak ciddi bir içiçe geçmişlik sözkonusu olmuştur.. Müslüman Kürtler‚ Arap lisanına‚ Arap literatürüne‚edebiyatına ve İslâmî ilimlere büyük katkılarda bulunmuşlardır. Esedu ;l-Оâbe Fi Ma ;rifeti ;s-Sahâbe ve El-Kâmil Fi ;t-Târih sahibi İzzuddîn Ebu ;l-Hasen bin Ali İbnu ;l-Esir El-Cezerî‚ ‚ Kitâbu Bağdâd sahibi Ahmed bin Zâhir El-Kâtib‚ Ebu ;l-Ferec İbnu ;l-Cevzî‚ Vefeyâtu ;l-A ;yân sahibi İbn Hallikân bunların başlıcalarıdır.

Bu yazı 2167 kişi tarafından görüntülendi.

Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur