09 Ocak 2012
ޞİMDİ VE KEޞKELER

ޞİMDİ VE KEޞKELER

Zaman kavramını; geçmiş? şimdi ve gelecek olmak üzere üç aşamada yaşıyor ve biliyoruz. Geçmiş ve şimdinin yaşanmış ve yaşanıyor olması? fiili olarak içinde bulunduğumuz dönemi kapsamaktadır. Gelecek ise? henüz yaşanmamış ama yaşanacak olarak değerlendirmekteyiz.

Bireylerin ve toplumların bugün birçok KEޞKELERİ vardır. Bu kavram; birey ve toplumun olgunlaşması ve belirli bir seviyeye ulaşmasından sonra anlamlaşır. ?ޞimdiki aklım olsaydı(!) ? veya ?ޞimdi ...  yaşta olsaydım? diye söze başlanır ve geçmişin tüm hataları bir bir sayılır? ama iş işten geçmiştir. Filmi geriye alamazsınız. Zaman tünelinde koşmaya devam etmek zorundasınız. Bütün bu KEޞKELER bilinir ve söylenir ama zaman tünelinde bir müddet gittikten sonra tekrar geriye bakıldığında yine bir yığın KEޞKE birikmiştir. Bu durum biraz da kişilik? zeka? eğitim ve kişinin karakteriyle ilgilidir.

KEޞKELER? bireylerin geçmişte gerçekleştirdiği faaliyetlerinde sağlıklı düşünememeleri? doğru ve yerinde karar verememeleri ve şartların değişmesi sonucu oluşur. ޞimdi ile kıyaslama yapıldığında daha iyiyi? daha güzeli gördüklerinde? maddi manevi kayıplarının ortaya çıktığında? sağlık problemleri oluştuğunda? çevresinde önemli değişiklikler meydana geldiğinde? ailesi ile ilgili sıkıntılar yaşadığında? iş yaşamındaki değişim / değişikliklerde? çocuklarını yetiştirme biçimlerinde? elde ettiklerinin daha iyisini gördüklerinde? arkadaşlarıyla problemler yaşadıklarında vs. ortaya çıkar.  

Hayatımızda bazı KEޞKELERİ sıralayacak olursak;
-  Biz erken dünyaya gelmişiz kardeşim? KEޞKE şimdi dünyaya gelseydik.
-  KEޞKE babamın çok parası olsaydı da beni şu okullarda okutsaydı.
-  KEޞKE  .........? da doğsaydım.
-  ޞimdiki aklım olsaydı şu mesleği (işi) seçerdim.
-  Birazcık aklım olsaydı şu işi yapardım.
-  Buraların böyle olacağını bilseydim? şuradan (tarla? daire? işyeri vs.) alırdım.
-  Evde oturmanın bu kadar zor olduğunu bilseydim emekli olmazdım.
- Ekonominin böyle olacağını bilseydim (tahvil? bono? hisse senedi? döviz) alırdım.
-    Çocukların durumunun böyle olacağını bilseydim şöyle davranırdım.
-  ޞimdi ben genç olsaydım ne yapacağımı bilirdim. Bunlar böylece uzar gider...

İnsan yaşamında hep yetişilecek bir yerler vardır. Hep yapılacak işler vardır. Hep başkaları için bir şeyler yapmak zorundasınız? ama bu arada kendinizi ihmal edersiniz veya etmek zorunda kalırsınız. Başkaları için yaptığınız o fedakarlıkların maddi veya manevi bir şekilde karşılığını alamazsanız. İşte o zaman da KEޞKE? ler yine dilimizden dökülmeye başlar. Tabi; bunlar genelde bir pişmanlık ifadesi olarak söylenir. Bütün bunlar hayatın bir gerçeğidir. Dileğimiz? yaşamda bunlarla en az karşılaşmaktır. Her insanda bu durumlarla karşılaşma oranı farklıdır? ama az da olsa vardır.

Bireylerin bir çoğu şimdiyi kaçırmakta usta olmuştur. Zaten şimdiyi yaşamak? cesaret ve kararlılık gerektirir. Bu cesarete sahip olmak? zaman kavramının bilincinde olmak her insan için geçerli değildir. ޞimdi kaçırıldıktan sonra? mazeret üretme çarkları çalışmaya ve dönmeye başlar.  Bu çarklar? KEޞKE üretmekten sorumludurlar(!) Çocukluk ve gençlik çağlarında pek KEޞKE yoktur. KEޞKE? ler olgunluk ve orta yaş döneminde artmaya başlar. Yaşam? devam ettiği sürece keşkeler de artarak devam eder. Belki son nefeste bile? insanoğlu KEޞKELERLE dünyaya veda eder...

İnsan belirli bir yaşa ulaştıktan sonra? çocukları için de  yaşam mücadelesi vermeye başlar?  taa ki onlar kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar. Tabi? bu insan ömrünün üçte ikisi demektir. Çocuklarınız? sizin yaptığınız fedakarlıkların karşılığını size sunuyorsa pek problem yoktur. Eğer sunmuyorlarsa işte o zaman o meşhur(!)  kelime dilinizden düşmez olur?  ama iş  işten geçmiştir. Toplumun bir kısmı? yetiştirdikleri çocukları kendi yaşamlarının      sigortası olarak görmek isterler ve istemişlerdir. Bu çocuklar sigorta görevini aksatır veya hiç yapmaz ise bireylerin hayatı birden kararır? sanki o çocukları kendileri için dünyaya getirmişlerdir. Burada bir yanlış programlanma var toplumda. Çocuk bir gün dönüp size  ?Ben mi istedim sizin çocuğunuz olarak dünyaya gelmeyi? siz arzu ettiniz? derse işte o zaman gerçek? tokat gibi yüzünüze vurur. ޞimdiden anlamak lazım? onların farklı birer birey olduğunu ve sizin sigortanız olmadıklarını. Onlar isterse? arzu ederse  ve iyi eğitilmişler ise belki o zaman arta kalan zamanlarında sizin beklentilerinize cevap verebilirler. Çünkü onların da ayrı bir dünyası var. ޞimdiden bu durumlara düşmemek? hüsrana uğramamak ve KEޞKE dememek için ilişkilerimizi sağlam temellere oturtmalıyız.

Bazı KEޞKE? leri seslendirmek? dillendirmek cesaretini bile gösteremeyiz. Belki iş? çevre? veya eş seçiminde bunları hep içimizde bir sır olarak mezara götürürüz. Bunları sır olarak taşımamızdaki gerçek neden gelenek?  görenek? örf ve adetlerin ağır basmasından kaynaklanmaktadır. Belki başka toplumlarda bunları konuşmanın? dillendirmenin veya değiştirmenin daha pratik çözümleri olabilir? ama bu toplumda yaşıyorsanız birçok KEޞKE? yi kimseyle paylaşmadan toprak olabilirsiniz.

Bazı toplumlar şimdiyi çok iyi değerlendirdiği ve şimdiyi bir yaşam biçimi haline getirdiklerinden dolayı bugün dünyaya hükmeder hale gelmişlerdir. Amerikalılarca ?Now do it (şimdi yap) ? sözü bir yaşam felsefesi olarak kabul gördüğü için günümüzde tek kutuplu bir dünya yaratmalarında belki de en  önemli faktördür. Hiçbir şeyi ertelemiyorlar;  eğer menfaatleri o işin  yapılmasını gerektiriyorsa mutlaka ne pahasına olursa olsun o faaliyeti gerçekleştiriyorlar. Irak?ın işgalini bütün dünyanın muhalefetine rağmen gerçekleştirmelerinde de bu felsefenin etkili olduğu kanaatindeyim.

Bu toplumda birçok insan yanlış programlanmıştır. Kişinin bu programı başlangıçta anlaması mümkün değildir. Yaşamın belirli bir döneminde bu programın yanlış olduğunu algılamaya başlar ki; o zamana kadar o köprünün altından çok sular akmıştır. Suyu tersine akıtamazsınız. Belki bundan sonra kendi programınızı nispeten uygulama şansını bu hayat size sunabilir? tabi cesaretiniz ve zamanınız varsa. Yoksa mevcut programın noktasına virgülüne dokunamadan  hayatı akışına göre sürdürmek zorunda  kalırsınız.   Zaten yaş ile cesaret ters orantılıdır.  Yaş arttıkça cesaret azalır. Toplumda çok az birey bir ? U ? dönüşü gerçekleştirebilir. Geriye kalanlar ise bu ?U? dönüşünü yapamaz ya trafik polisi önler? ya da aracında römork takılıdır. Dönüşü imkansızdır. Yoluna devam etmek zorundadır.  Taa ki bir döner kavşak buluncaya kadar...Böyle bir döner kavşak bulmak da çoğu insana nasip olmaz.

Yaşamda bazı keş keleriS şimdiye dönüştürme şansınız da vardır. Yukarıda da sözünü ettiğimiz cesarete sahipseniz? zamanında uyandıysanız veya uyandırıldıysanız geçmişteki bir kısım keş keleri şimdiye dönüştürerek ortadan kaldırabilirsiniz. Tabii? bunları yapabilmek için kişinin sorgulama ve eleştirme yeteneği gelişmiş olması gereklidir. Sütçü beygiri gibi sadece önünü görebilenler? bu şansa sahip değildir. Genelde toplumda bu insanlara normal bakılmaz. Çünkü toplumun bir kısmı at gözlüğü ile hayata bakmaktadır. Ama siz siz olun ? Zararın neresinden dönerseniz kardır.? atasözünün gereğini gecikmeden yerine getirin. At gözlüğünü biran önce çıkardığınızda ve kendinizi sorguladığınızda bunu yakalama şansına sahipsiniz demektir. ? Alem ne der? ? sözlerine aldırmadan? yaşamınıza yön vermeye maliksinizdir.

Sizce; hayatta nasıl bir yaşam dengesi kurulmalı? ޞimdi için? gelecek mi feda edilmeli? yoksa gelecek için şimdi mi feda edilmeli? Hani bu iş ?Tavuk mu yumurtadan? yumurta mı tavuktan çıkmıştır.? hikayesine benzemektedir.Yok mudur bu işin ortası? vardır tabi; bulabilene. Genelde bu dengeyi tutturabilenler çok sağlıklı ve başarılı bir şekilde yaşama devam ederler. Büyük çoğunluk ise? yaşamlarını pişmanlık içinde sürdürür?  KEޞKE? leri sıralayarak...

Hem şimdiyi sonuna kadar kullanan? hem de geleceğini iyi planlayan insanlar? zeki? cesaretli? çalışkan? öngörü sahibi olduğu kesindir. Bir koltuk altında dokuz karpuzu  kırmadan taşıyabilen bu insanlar? yaşamlarının her dakikasında gerçekçi ve iyi bir zaman planlaması yapabilir? bu planı uygulayabilir? bir de şans faktörünü de arkalarına alabilirler ise yaşamlarında KEޞKELERİ çok aza indirebilirler.     

Hepimizin yaşamında birçok KEޞKE vardır ve bundan sonra da olacaktır. Burada en önemli noktalardan birisi de geçmişten? tarihten ve yaşanmış tecrübelerden gerekli dersler çıkartmak ve bunları yaşama aktarabilmektir. İşte o zaman? keşkelerimizi azaltma şansına sahip olabiliriz. Bir çok insan? sadece kendi yaşadıklarından ders çıkartabilirken? bir kısım insanlar da? başkalarının yaşadıklarından da ders alabilirler. Toplum olarak? bu konuda genelde kendi yaşadıklarımızla yetinmeye çalışırız ve  keşkelerimiz de böylece artarak devam eder.

Arjantin? li şairin şu mısraları bize çok şey ifade etmektedir :

?ޞimdiki aklım olsaydı? daha çok dondurma? daha az mercimek yerdim. / ޞimdiki aklım olsaydı? çimlerde çıplak ayakla daha çok dolaşır? çocuklara daha fazla zaman ayırırdım. / Ama artık çok geç? şimdi 83 yaşımdayım ve ölmekte olduğumu biliyorum.? ޞairin yaşam öyküsündeki pişmanlıkların ve KEޞKELERİN? yaşamımızda en az olması hepimizin temennisi olsun.

Hilmi ÇAKIR
VİZYON EMLAK DANIޞMANLIK
OFİS: TERASİUM AVM.
www.vizyon.sahibinden.com
hilmicakir@gmail.com

Bu yazı 2325 kişi tarafından görüntülendi.

Yorumlar


Avatar

Yahya EROОLU | 24-01-2012 23:00:00

Keşke olmadan yaşam olmaz. Keşke demeden yaşayabilmak ümidiyle. Teşekkürler..


Avatar

yasemin | 23-01-2012 23:00:00

teşekkürler ; çok güzel bir makale ; cesaretimiz yaşımızla birlikte artsa KEޞKE...:)


Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur