Başakşehir Kimin?

İnsanlar yaşadıkları yerlere sahip çıkmalıdır. Sahip çıkmakta yetmez korumalıdır. Korumakta yetmez güzelleştirmelidir ; daha iyi yaşam için geliştirmelidir.

Eğer bu yaşadığımız yer Kent ise  daha karmaşık bir yaşam sizi bekliyor demektir. Ve siz kenti çok iyi düzenlemelisiniz ki insanlar sağlıklı mekanlarda yaşayabilsinler ; bir yerden bir yere rahat gidebilsinler ; güvenlikli ve sağlıklı işyerlerinde çalışabilsinler. Yeterli Sosyal Donatı Alanları (yaşam alanları) içerisinde ruh ve beden sağlıklarını koruyup geliştirebilsinler. Kısacası tüm insani ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayabilsinler diye yaşadığımız yerleri çok iyi planlamamız ve bu doğrultuda uygulamalar yapmamız gerekir.

Bunun için yapılacak olan  plan sonucu ;  iki mülkiyet ortaya çıkar.  ޞahıs (özel – tüzel) ve kamu alanları diye adlandırdığımız bu alanlarda şahıs alanları burada yaşayanların özel mülkiyetidir. Kamu alanları ise burada yaşayanların ortak alanlarıdır. (yol ; yeşil alan vb.)

Diğer bir anlatımla; kentteki bütün varlıklar halkındır. Belediyeler ise bütün bu mülkiyet haklarını düzenleyen ; hemşerililerinin sağlıklı bir yerleşim alanında yaşaması için çalışmalar yapan düzenleyici idare konumundadır.
Fazla geriye gitmeden 2009 yılında kurulan Başakşehir Belediyesi’nin belediyecilik anlayışına bir bakalım…

Başakşehir’in sahibini kendisi görmektedir. İstediğim yeri imara açarım ; istediğim yerde istediğim mülkiyeti değiştiririm ; istediğim yere istediğim parayı harcarım ; istediğim yere istediğim fonksiyonu veririm ; kentin gerçek sahiplerini müşteri olarak görürüm. Bunları çoğaltmak ve örneklemek çok mümkündür.

Sanki 2009 yılında demokrasinin gereği olan seçimde oy vermemişiz de kentin 5 yıllık sahipliğini vermişiz.

Başakşehir Belediyesi’nin Kenti-Kentliyi algılamasıyla ilgili bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Kent canlı bir organizmadır. Ona istediğiniz gibi dokunamazsınız ; hor kullanamazsınız. Ticari kurum gözüyle bakamazsınız yoksa kalbi tekler ; damarları tıkanır ; akciğeri tükenir ve onu kaybedersiniz.

Evet insanlar yaşadıkları kentlere sahip çıkmalıdır. Çünkü kentlerin sahipleri onlardır. Kent onlardır. kentinize ve kendinize sahip çıkın. Kent sizin ; bizim hepimizin.
Bu yazı 2118 kişi tarafından görüntülendi. Tweet

---