01 Kasım 2018
Oyun Ve Çocuk Psikolojisi

Oyun Ve Çocuk Psikolojisi

Oyun Ve Çocuk Psikolojisi
“Oyun çocuğun dili, oyuncaklar ise kelimeleridir.”

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018

ifade etmeyi, bir grubun üyesi olmayı da yine çocuk,
oyun yolu ile öğrenir. Yeterince oyun oynamayan
çocuk, yeterince sosyalleşemez.
Oyun çocuk için iyileştiricidir. Çocuk öfkesini,
üzüntüsünü, kaygısını oyun ve oyuncaklar yolu ile dile
getirir. Yani oyun başlı başına çocukların ruhsal
yaralarını iyileştirmede etkilidir. Bu nedenle oyun
terapisi yaklaşımı çocuk terapileri arasında sıkça
kullanılmaktadır. Biz yetişkinler konuşarak dertlerimizi,
sıkıntılarımızı dile getiririz, çocuklar ise oynayarak.
Hayali ya da “mış gibi” kurulan oyunlar, Piaget’in
“Sembolik Düşünce” dediği soyut düşünme dönemine
geçişi temsil eder. Ebeveynleri ile ya da diğer
çocuklarla bu tip oyunları oynayan çocuklar dil
becerilerini geliştirebilir, iyi birer hikaye anlatıcısı
olabilirler. Bütün bunların yanı sıra başkaları ile
oynuyor olmaları sosyalleşmelerini ve başka bakış
açılarına açık olmalarını da sağlar.
Oyunlar aynı zamanda çocuklar için öğrendikleri
bilgileri ve yeni deneyimleri özümseme yoludur.
Okulda kuralları öğrenen çocuğun evde öğretmen




Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 2
Oyun Çocuklarda
Özgüven Gelişimini
Destekler
Çocuk oyun oynarken aynı
zamanda hayatın provasını yapar
ve oyun içinde çeşitli rollere
girebilir. Özellikle en sık
karşılaştıklarımız oyun içinde
çocuğun anne, baba, öğretmen
olmak istediğidir. Çeşitli meslek
rollerine giren çocuk, bu sayede
hayatta kendini bekleyen rollere

hazırlık yaptığı gibi anne-
babalığın nasıl bir deneyim

olduğu hakkında da fikir sahibi
olur.
Oyun; çocuğun fiziksel, zihinsel,
dil ve sosyal kapasitesinin
gelişmesini sağlar. Çocuk oyun
yardımı ile toplum içindeki sosyal
rolleri öğrenip deneyimler.
Oyun çocuğa kurallara uymayı,
sorumluluk almayı, iş birliğini ve
diğer insanlara saygılı olmayı
öğretir. Ayrıca çocuğun girişimci
olma, karar verme ve problem
çözme yeteneğinin gelişmesine
de yardımcı olur. Çocuğun benlik
gelişiminde ve sosyalizasyonunda
oyun etkili bir gelişimsel süreçtir.
Oyun oynayan çocuğun
özgüveni artar, çocuk sosyal
beceriler kazanır. Ayrıca oyun
çocuğun dil gelişimini destekler,
yaratıcılığını ve hayal gücünü
artırır, ince ve kaba motor
becerilerini geliştirir.

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
olup kuralları anlatması buna iyi bir örnektir. Bu hayali oyunlarda kimi zaman bedenlerini,
kimi zaman ise çizme ya da canlandırmayı tercih edebilirler. Denize gemiyle ilk kez açılan
bir çocuk bu deneyimini resmedip simgesel bir deniz ya da bir gemi yapıp oyun
kurabilirken, bir başka çocuk denizdeki yunusların atlayıp zıplamasını taklit edebilir.
Hayal gücüne dayalı oyunlar da tüm yukarıda saydığımız kanallara etki eder.
Örneklemek gerekirse, dergi ve gazetelerden kesilen yiyecek resimleri ile bir menü
hazırlayıp, yanlarına çocukların yaşlarına göre fiyatların yazılması, restoran ortamı
yaratılarak garson ve müşterilere hitap şekillerinin canlandırılması hem dil, hem sosyal
hem matematiksel hem de planlama becerilerini geliştirebilir. Çocuklar oyun oynayarak
hayatı öğrenme, kendilerini ifade etme, iletişim kurma ve yeni beceriler geliştirme gibi
çeşitli fırsatlar kazanırlar.

Bütün bu faydaların yanı sıra oyun,
çocuğun hayatını olumsuz etkileyen olay ve
durumlar konusunda içini boşaltmasını ve
korku, hata ya da başarısızlıklarını sembolik
olarak canlandırmasını ve deneyimlemesini
sağlar. Özellikle bu durumlarda “oyun
terapisi” çok kullanılan ve yararlı bir yöntemdir.
Bu terapilerde ortam bazen tamamen çocuğun
ihtiyacına yönelik düzenlenirken bazen de hiçbir

şekilde yönlendirici olmaz. Travma durumlarında yaşanılan olayı tekrar yaşama,
değiştirme, gülme fırsatları gibi etkinlikler yararlı olabilir. Daha uzmanlık gerektirmeyen
konularda anne babaların da oyun sırasında çocuklarına karşı yönlendirici olmadan
yaklaşmasının etkili olduğu görülmüştür.
Çocuklar evde kuralları önceden belirlenmiş ve yapılandırılmış oyunlar oynamayı
severler. Önceden belirlenmiş kurallar olmadığı için serbest oyun daha yaratıcı süreçler
içeriyor. Bu düşünceye göre serbest oyunun belirli kuralları takip etmeyi gerektirmemesi
ve yaratıcılığı desteklemesi, beyin gelişimini yapılandırılmış oyunlara göre daha olumlu
etkilemektedir.
Serbest oyunu çocuk başlatır ve yaratır. Oyun, tekrarlayıcı olmasının yanında istemli
olarak oluşturulmalı ve rahat bir ortamda başlatılmalıdır. En önemlisi oyunun belirgin bir
amacı ya da hedefi olması gerekmemektedir. İletişim ise en değerli sosyal beceridir.

 

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 3

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
Arkadaşlarla oynanan oyun, iletişimi desteklemesi açısından çok önemlidir. Oyun,
çocuğun karşılaştığı güçlükleri yenmesine yardımcı olur.
Konuşma, sonradan kazanılan bir beceridir. Çocuğun kendini ifade etmek için
sahip olduğu ana dil aslında oyundur. Ünlü oyun terapisti Garry Landreth’in de dediği gibi,
“Oyun çocuğun dili, oyuncaklar ise kelimeleridir”. Bu nedenle çocuklarla iletişim kurarken
oyun en önemli ve etkili araçtır. Çocuğun yaşına ve kişisel özelliklerine göre oyun
tercihleri değişebilir. Okul öncesi dönemdeki çocuklar her türlü eşyayı oyuncak olarak
kullanabilirler. Özellikle yetişkinlere ait olan nesneler (anahtar, telefon, mutfak eşyaları,
takılar) onların ilgisini çeker. Bu yaşlarda evcilik ile ilgili oyuncaklar, arabalar, legolar
çocukların öncelikli tercihidir. Çocuklar bu oyuncaklar ile kendi hayal güçlerini kullanarak
istedikleri gibi oyun kurabilirler.
Çocuklar için oyun oynamak, en temel ihtiyaçtır. Oyun onlar için yemek yemek, su
içmek ve uyumak kadar gerekli ve doğaldır. Çocuklar oyun oynayarak çevresini keşfeder,
öğrenir ve büyür. Çocukların oyun ihtiyacı karşılanmazsa gelişimleri geri kalabilir.
Hayali Oyun Arkadaşı ve Çizgi Film Kahramanlarının

Oyun İçindeki Anlamı Nedir?

Araştırmalar hayali arkadaşların çocukların gerçeklikle bağını koparmadığını,
aksine bu tür çocukların daha az saldırgan ve iş birliğine açık olduğunu, dil gelişimlerinin
önde olduğunu göstermektedir (Pines, 1978). Çocuklar yeteri kadar diğer çocuklarla
iletişim halinde ve sosyallerse, mutlu ve aktiflerse hayali arkadaşlarının olması ya da
olmamasının bir önemi yoktur.
Süper kahramanlar ise erken çocukluk döneminde olağanüstü becerilerinden
dolayı çocuklar için ilgi çekici gelir çünkü çocukların yetişkinler kadar gücü ve bilgisi
yoktur ve bunun farkındadırlar. Çocuklar için yeni beceriler elde ederken yetersizlik
duyguları ile baş etmede bu süper kahramanların önemli bir işlevi vardır. Bazen de
korkutucu bir canavarı canlandırmak korkularla başa çıkmak için kullandıkları bir yoldur.
Bu kahramanların sağaltıcı etkisinin yanı sıra çocukta iyi ve kötü kavramının oluşmasını
sağlama etkisi vardır. Kısacası bu kahramanların günlük yaşamı etkileyip olumsuz
değişikliklere yol açmadığı sürece çocukların oyunlarında hayal ürünü olarak
kullanılmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak yine de bu içerikteki çizgi filmlerin
izleniminin televizyonda belirtilen yaş sınırına paralel olarak sağlanması en doğrusudur.
Ayrıca özellikle bu karakterlerin oyuncaklarını aldırmak isteyen ve bu konuda direten
çocukların istekleri engellenmelidir.

Anlamsız, Bebeksi ve “Saçma” Oyunlar

Çocuğunuzu zaman zaman pantolonunu kafasına, diş fırçasını kulağına sokmaya
çalışıp çok eğlenirken gördüğünüzde o eğlenirken siz pek de eğlenmiyor olabilirsiniz.
Ancak o noktada lütfen onu, eğlencesini, keyfini anlamaya çalışın. Çocukların öğrenmesi
gereken sayısız kural ve beceri vardır. Çocuklar yeni bir beceri edindiklerinde bir nevi
rahatlama aracı olarak saçmalamayı seçebilirler. Yeni bir şiir ya da tekerleme ezberleyen
Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 4

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
çocuğun bilinçli olarak yanlış söyleyip gülmesi de bundandır. Çocuklar için zaman
zaman saçmalıklar hem rahatlama, hem de eğlenme aracı olabilir.

Oyuncak Seçimi

Dört yaşından önce çocukta sembolik düşünme tam olarak gelişmediğinden
gerçekçi oyuncaklar (mutfak aletleri, hayvan, ev gibi...) yapılandırılmamış oyuncaklardan
daha etkilidir. Çocuklar büyüdükçe gerçekçi oyuncaklar dışında hayal gücünü geliştiren
oyuncaklarla oynamaya başlarlar. Bunların yanı sıra çocukların boyutları uygun süpürge,
yer bezi, ev aletleri gibi araçları kullanmalarına izin verilmesi hem gelişimleri, hem de
sizinle vakit geçirmeleri açısından son derece yararlıdır. Hayal gücümüzü daha da
genişletirsek lokanta menüleri, broşürler, bitmiş tuvalet kağıdı ruloları, yumurta kapları
çeşitli masa başı etkinliklerinde ya da hayal gücü oyunlarında yararlı olabilir. Ayrıca
çocukların gelişimlerini desteklemek amacıyla legolar, yapbozlar, müzik ve ritim aletleri,
düğme, çakıl taşı, bilye, deniz kabuğu, yapı ve tamir oyuncakları, kum, bebekler,
oyuncak arabalar, hayvanlar, kostümler, doktor malzemeleri, hamurlar, parmak boyaları
gibi araçlar da oldukça işe yarar.

Çocuklarımızın silahla oynayıp oynamayacağı ya da silahın oyuncak olarak alınıp
alınamayacağı ebeveynlerin sık sorduğu sorulardandır. Burada değişik bakış açıları
olmakla birlikte çocuğa silah alınmaması ancak buna rağmen kendi ellerini ya da
çevredeki aletleri kullanarak silah canlandırması yaptığında ise ne amaçla kullandığının
gözlemlenmesi önemlidir. Küçük yaştaki çocukların gerçek hayattaki cinayetleri ve
olağan dışı ölüm haberlerini izlemeleri onları hayali oyuncak silah ile oynamaya itebilir.
Oyuncak silah burada çocuğun ölüm ile ilgili soruları anlamlandırma yollarından bir
tanesidir. Bu durumlarda çocuklar hem şiddet duygusunu anlamaya hem de korkuları ile
başa çıkmaya çalışırlar veya bazı durumlarda öfke ve hayal kırıklıklarını ifade etme yolu
olarak da bunu seçebilirler.
Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 5

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
Yine yetişkinler tarafından aşırı kontrol edilen ve cezalandırılan çocuklarda da sembolik
silah görülebilir. Burada çocuğun bunu sadece çevresinde arkadaşlarından model aldığı
için mi yoksa hayal kırıklığı ve öfke dışa vurumu için mi yaptığı önemli bir ayrımdır ve
buna dikkat etmek gerekir. Özet olarak; bu savaş oyuncakları endüstrisine katkıda
bulunmaya gerek yoktur.

Çocuklarımızın Oyunlarına Nasıl Katılalım?

Çocuklarımızın oyunlarına nasıl katılmalıyız? Bu soru, hemen hemen pek çok
ebeveynin kafasını kurcalayan, cevap aradığı soruların başında gelir. Bu sorunun tek
cevabı oyuna tüm benliğimizle, etkin ve aktif bir biçimde, zihnen ve bedenen katılmamız
gerektiğidir. Bu da çocuğumuzla oyun oynarken televizyon, telefon, tabletlerden uzak
olmak ve ilgiyi sadece onlara vermektir. Çocuklarımızla oyun oynarken hafta içi masa
başı aktivitelerden (aktivite kitapları yapmak, sürekli resim yapmak gibi) çok birlikte kitap
okuyup kitapla ilgili konuşmak, hayal kurmak, yukarıda belirttiğimiz hayal gücüne dayalı
interaktif oyunlar oynamak, hiç vaktiniz olmayan bir günde yapmanız gereken ev işlerini
birlikte yapmak (yemek gibi) çok daha yararlı olacaktır. Çocuğunuzla birlikte gülmenin

önemini unutmayın. Gülmek vücutta serotonin (mutluluk, canlılık ve zindelik) hormonunu
harekete geçirir. Çocuğunuzla birlikte gülmek ve eğlenmek, iletişiminizi güçlendirir.
Oyun oynarken aile ile geçirilen “kaliteli” zaman, anne-baba-çocuk iletişimini ciddi
manada etkiler. "Özel zaman" olarak da adlandırabileceğimiz bu oyun süresince anne ve
babanın çocuklarıyla oyun oynarken bazı noktalara dikkat etmeleri gerekmektedir.
Bunlar:
1- Gün içerisinde çocuğunuzla oyun oynamak için mümkünse en az 10-15 dakikalık özel
bir zaman yaratın. Bu oyun süresini hiçbir şeyin bölmesine veya engellemesine izin
vermeyin. (Yemek hazırlama, mesajlaşmalar, futbol maçları ya da telefon görüşmeleri de
buna dahil) Bu zamanın her gün aynı saatlere denk gelmesine özen ve önem gösterin.

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 6

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
2- Birlikte oynayacağınız oyunu çocuğunuzun seçmesine izin verin. Kutu oyunları gibi
net kuralları olan oyunları teşvik etmeyin. Çocuğunuza bu zamanın özel ve kıymetli
olduğunu, bu zamanı birlikte oyun oynayarak geçireceğinizi söyleyin.
3- Oyun sırasında çocuğunuzu gözlemlemeye dikkat edin. Oyunda neler yaptığını, hangi
rollere girdiğini dikkatli ve ilgili bir şekilde gözlemleyin.
4- Çocuğunuzun yaptıklarını gördüğünüzü ve bunlarla ilgilendiğinizi ona belirtin:
"Arabanı çok dikkatli kullanıyorsun", "Bu senin çok hoşuna gitti", “Seninle oynamaktan
çok büyük keyif alıyorum. Aaa ne güzel yaptın, harika, onu nasıl yaptığını bana da
öğretir misin?” gibi.
5- Çocuğunuzun söylediklerini duyduğunuzu ve bunlarla ilgilendiğinizi ona belirtin.
Çocuğunuz, "Daha oynamak istiyorum" dediğinde, siz: "Demek birlikte geçirdiğimiz özel
zaman çok hoşuna gitti, ben de seninle aynı fikirdeyim" diyebilirsiniz.
6- Onun yaptıklarından ya da söylediklerinden hoşunuza gidenleri sözel olarak
ödüllendirin. "Yaptığın sarı ev çok hoşuma gitti”, "Arabalarını ne kadar da dikkatli
yerleştiriyorsun", "Çok çaba gösterdin" ya da sadece "Aferin!" diyerek davranış ve
davranımlarını ödüllendirebilirsiniz. Emin olun çok hoşuna gidecektir. Aynı zamanda tüm
bunlar, aranızdaki bağın güçlenmesine katkıda bulunacaktır.
7- Çocuğunuz oyun içerisinde istemediğiniz bir davranış gösterdiğinde bu davranışı
sadece görmezden gelin. Şayet uygunsuz davranışı o an için “Yapma, etme, bir daha
oynamayacağım seninle” gibi cümleler kullanırsanız; istenmeyen davranışların yapılma
sıklığını arttırmış, dahası davranışı pekiştirmiş olursunuz. Çocuğunuz şayet oyun
esnasında yıkıcı veya zarar verici bir davranışta bulunursa oyunu bırakın. Davranışından
dolayı ne kadar büyük üzüntü duyduğunuzu ona ifade edin.
8- Serbest oyun sırasında çocuğunuza soru sormayın: "Ne yapıyorsun?", "Neden bunu
çizdin?" gibi...
9- Oyunda öğretici olmak yerine çocuğunuzun sizi yönlendirmesine izin verin.
Çocuğunuzda fark ettiğiniz değişiklikleri oyun sonrasında bir bir not edin ve bu konuda
bir psikoloğa danışarak ondan destek alın.
10- Çocuğunuz istediği takdirde onun oyununa katılın ancak oyunu asla
yapılandırmayın, sınırlandırmayın.
Bol Oyunlu Günler!

Uzm. Psk. Merve ÖZCAN Uzm. Psk. Canan ERTÜRK
Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Koordinatörü ve
Robotik Akademi Şubesi Okul Müdürü

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II 7

Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Bülteni-II Ekim2018
KAYNAKÇA
1. Glaser, Uta; “Anne Babaların Sihirli Sandığı”, İstanbul Optimist Dağıtım, 2011.
2. Oyunun Çocuk/Ebeveyn İlişkisindeki Önemi, PSI Çocuk Aile Psikolojik, Gelişim ve
Danışmanlık Merkezi Bilgi Yazıları.
3. Schaefer, C. E. (1993)., The Therapeutic Powers of Play. New Jersey: Jason Aronson.
4. Solter, A., “Çocuğunuza Kulak Verin”,İSTANBUL Egmont Yayıncılık, 1989
5. Wenner, M. (2009).,The Serious Need for Play Scientific American Mind, February/
March.
6. Yeni Bir Ebeveynlik Yaklaşımı: Oyun Dolu Ebeveynlik (2011)., Güncel Aylık Bilgi

Bu yazı 4181 kişi tarafından görüntülendi.

Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur