23 Nisan 2010
Saadet Partisinin Dışındaki Partilerin Tamamı Entegrasyona Bağlıdırlar

Saadet Partisinin Dışındaki Partilerin Tamamı Entegrasyona Bağlıdırlar

Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığının organize ettiği Konuşmacı Saadet Partisi Genel Başkan Yardımıcı Prof. Dr. Oya Akgönenç?in Katıldığı yemekli toplantıya Başakşehir?de Yoğun İlgi gösterildi.

Site Yöneticileri Muhtarlar Başakşehir STK Temsilcileri ve Başakşehirli İş Adamlarının ilgi gösterdiği toplantıda Gönenç: Ekonominin Dış Politika ile ne kadar yakın ve içli dışlı olduğunu anlattı.

Gönenç iş adamlarının yoğun olduğu toplantıda bir işin bir çok zorlukla verimli hale getirildiğini bunun için elemanın? çalışma metotlarının ve kontrolün ne kadar önemli olduğu hepinizin malumudur. Ancak işimiz için bu kadar dikkat ederken memleketimizin yönetilmesinde  eleman? Çalışma Metodu ve  kontrol konusunda ne kadar önem gösteriyoruz bunu sorgulamak gerekmektedir? dedi.

Gönenç sözlerine şöyle davam etti; Türkiye?nin 1. Dünya Savaşından ayrıldığında 13 milyon nüfusu bulunmaktaydı. Bunların yarısının kadın? diğer bir kısmının yaşlı ve çocukları çıkardığınızda en fazla 4 veya 5 milyonluk genç ve üretken  bir nüfusa sahip iken bu gün 72 milyon  ve diğer ülkelere nazaran genç nüfusu en fazla olan ülkeler içerisindeyiz. Bu bizim için çok öneli bir avantaj genç dinamik ve üretken bir nüfusa sahibiz.   Bu gün kişi başına yıllık gelir olarak 8500$?dan bahsediliyor? iki yıl önce ise bu miktar 10000$?dı burada bir gerileme var. Bir yandan ekonomi iyi gösterilmeye çalışılırken hakiki anlamda bunun böyle olmadığı paradan para kazanılmaya çalışılmakta yani faizden para kazanılmaktadır. İşten para kazanılamamaktadır. 2009 ilk çeyreğinde Cumhuriyet tarihinde ilk defa %14 lük bir daralma yaşanmıştır. 2003?ten İtibaren mevcut iktidar döneminde bol miktarda likit para bulunmaktadır. Bu para yurt dışından yatırım için gelmiyor? istihdam ve üretim için gelmiyor. Tamamen vermiş olduğumuz yüksek faiz için memleketimize giriş yapıyor kısa bir süre kalarak kar ;ını alıp gidiyor. Bu sene içerisinde Yunan Kilise Vakfına ait olan Finansbank 43 milyar dolarlık kar?ı alıp götürdü. İşte karmı?  Zararmı ettik  lütfen kendiniz karar verin. Dünyada bu kadar yüksek faiz veren bir ülke yok bu bir çılgınlık. Para gelmesine karşı değiliz örneğin TOYOTA firması gibi gelip memlekete teknoloji öğreterek istihdam sağlayıp üretim yapsa alıp götürdüğü kar helal hoş olsun. Ancak sadece faize yatırarak yada kağıt satarak gelen para bizim kendimize kar olarak döndürmemiz gereken parayı da alıp gitmektedir. 

Ülkemizin yaşadığı başlıca sıkıntılar

   1. Hakiki anlamda yatırımlar bulunmamaktadır.
   2. İşsizlik artmış durumdadır.
   3. Münferit ve kolektif borçlar artmaktadır.

Burada şunu demek istiyorum? hepimizin cebinde bulunan ve bir hayli yüksek borçları bulunan kredi kartlarımız bankacılığı desteklediği için bizi esir almış durumdadır.  İcra gelebilmesi durumundan kurtulmak için sistemin değişmesini istememekteyiz. Kıpırdayamıyoruz bizim en hassas noktamızdan ilmiği takmış durumdadır. İşte en büyük tehlike bu. IMF standby anlaşmasını kabul ettik etmedik tartışması sürüyor.  Allah aşkına   bizim yaptığımız efelenmekten ileri gitmeyecektir. ޞartlara bakıldığında bunu güzelce kabul edeceğiz.

Cihan İmparatorluğu Osmanlı  Devleti Ödeyemeyeceği kadar bir borca girdiği için battı.  Peki benzer tehlike çanları bir tarafta çalıyormu? 2. Cihan harbine korktuğumuz veya savaşmayı bilmediğimiz için değil paramız olmadığı için giremedik. Karnelerle yaşıyorduk.  2. Dünya savaşından sonra Marschal Planı karşısında tüm dünya kısa sürede esir edildi neden; çünkü  para üretim ve kontrol Amerika?nın kısa sürede yükselmesini sağladı. Marschal  yardımını aldık? Koreye Asker gönderdik? Nato?ya da   girdik? Birleşmiş Milletler?e de girdik kendimiz anlamadan bir anda Batının ağı içine sarmalandık.  Aradan elli yıl geçmiş ve her şey değişmiş artık bizde değişmeliyiz.

51 yıldır AB Kapısını çalıyoruz? bu süreçte memleketimizde 5 darbe olmuş bu kadar olay içerisinde yatırım nasıl yapılır demokrasi nasıl gelişir? yeni kanunlar nasıl yapılır. Siyasi ekonomik ve askeri faktörler göz önünde bulundurulduğunda ancak gerçek bir teşhis yapabilirsiniz.

Bu kadar didişmeye rağmen bu gün bu durumdayız. AB bizleri adı konmamış önü açık müzakerelerle oyalamaktadır. Ne olduğunu henüz kavrayamadığımız Medeniyetler ittifakı Eş Başkanlığı verildi. Ortadoğu?yu yeniden planlıyorlar Irak gitti? 1639?dan bu yana hiçbir şekilde savaşmadığımız iranla bizleri karşı karşıya getirmeye çalışmaktadırlar. Ortadoğuda yapılan diğer karışıklıklardan sonra sizce sıra kime geleceğini tahmin ediyorsunuzdur. Tüm batı medyası ve mevcut iktidarın desteğine rağmen Kıbrısta Talat kaybetti.

72 Milyonluk genç bir nüfusa sahip olan bir memleketiz iyi teşhis yapıp değişimi gerçekleştirmeliyiz.

   1. Potansiyelimiz var bunun değerini bilelim
   2. Mutlak surette enine boyuna ve derinliğine tahlil yapalım yani geçiştirmeyelim kulaktan dolma bilgilerle  hareket etmeyelim.
   3. Ülkedeki özelleştirmeler tüm zenginliğimizi elimizden alan kanayan bir yaramızdır.
   4. Ülkedeki toprak alımları ciddi bir boyuttadır.
   5. AB Bizler için yararlı hiçbir şey yapmamaktadır.
   6. Sürekli taviz veriyoruz tavizler geçici rahatlama yapsa da baharı ertelemektedir.
   7. Ortadoğuyla yakınlaşmayı kendimiz için yapıyorsak yüz bin defa  bravo? ama AB ve ABD için yapıyorsak o bize hayır sağlamaz sonunda biz yüz yüze kalacağız.
   8. Kıbrıs çok gevşek tutuluyor? bu şekilde tutmaya devam edersek Kıbrıs?ı yakında kaybederiz.
   9. Ermenilerle değişik bir taktik uygulanması gerekir. Azerileri küstürüp İsrail?in Kucağuna itmeyelim.
  10. Stratejik planlarımızı doğru yapalım.

Bu durumda şiddetle değişime ihtiyaç  var. Saadet partisinin dışındaki partilerin tamamı entegrasyona bağlıdırlar. Onun için herhangi bir değişim  gerçekleştirebilmeleri mümkün değildir? dedi.

www.BasaksehirRehberi.com 
 
Bu yazı 1540 kişi tarafından görüntülendi.

Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur