27 Haziran 2020
AHİLİK RUHU MUDURNU’DA YAŞATILIYOR

AHİLİK RUHU MUDURNU’DA YAŞATILIYOR


Eski Osmanlı kasabalarından Mudurnu’da Ahilik ruhu yaşatılıyor. Bolu’nun şirin ilçesinin esnaf ve sanatkârları yedi asırdır el ve gönül birlikteliğiyle fütüvvet ahlâkına ve Ahilik umdelerine sahip çıkıyor.

Kadim şehir Mudurnu, tarihi İpek Yolu da dâhil olmak üzere önemli ticaret ve ulaşım yollarının kavşağında yer alıyor. Mudurnu, Osmanlı Cihan Devleti döneminde altı asır boyunca bölgenin en önemli Ahilik merkezlerinden biri olmuş. Ahilik ve fütüvvet ahlâkı kentte 14’üncü asırdan günümüze kadar Mudurnu’nun içtimaı ve fiziki dokusunda yaşatılıyor. Ahiliğin ve fütüvvet ahlâkının mezkûr dokuya hayat veren en mühim nişânesi 711 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürülmekte olan Esnaf (Bereket) Duası geleneği. Biz de, söz konusu esnaf geleneğini yerinde müşahede ederek Ahiler Müzesi’ni ziyaret etmek ve ‘Ahi Kenti Mudurnu’yu keşfetmek için günümüz ahilerinden Sadık Yener ile birlikte Bolu’nun şirin ilçesine gittik.

AHİLİĞİN KURULUŞ FELSEFESİ İŞİNİ İYİ YAPMA VE FEDÂKARLIK…

İlçenin esnaf ve sanatkârları şimdiki zamanda da büyük bir titizlikle Osmanlı ve Selçuklu Medeniyetleri tarafından kurumsallaştırılmış olan Ahilik Teşkilatı (Esnaf Mesleki Dayanışma Kurumu) ilkelerini yaşamaya ve yaşatmaya özen gösterirken kent yöneticileri de kuruluş felsefesi fedakârlık ve işini iyi yapma olan Ahilik Teşkilatı’nı müşahhas bir örnek olan Mudurnu Ahiler Müzesi’yle günümüz insanının irfanına arz ediyor.

 

MUDURNU ESNAFI ASIRLAR BOYUNCA BİRBİRİNE “HAMİ” OLDU.

Esnaf teşkilatları, Ahilik gelenek ve kültürü gereği ahilerin (kardeşlerin) bir organizasyon disiplini içerisinde kardeşleşmeleri; birbirlerini sahiplenmeleri ve himaye etmeleri, yani birbirlerine hami olmaları üzerine bina edilmiştir.

 

AHİLİK, TEMELİNİ FÜTÜVVET AHLÂKINDAN ALIR.

Bu geleneğin temelinde “fütüvvet” felsefesi bulunur. Ahilik, temelini fütüvvet ahlâkından alır. Fütüvvet, “cömertlik-yiğitlik” anlamlarına gelmekle birlikte, bunun da ötesinde “başkaları için kendinden feragat edebilme ve vazgeçebilme”dir.

 

ÜRETİCİ İLE TÜKETİCİ ARASINDA GÜVEN BAZLI KÖPRÜ…

Ahilik Teşkilatı bilindiği üzere esnaf ve sanatkârlar/zanaatkârlar arasında yardımlaşma ve dayanışmayı (tesanüdü) temin etmek, üretici ile nihai tüketici arasında sevgi ve güven bazlı bağlar kurmak, iş ahlâkı temelinde toplum düzeninin sağlanmasında kamu otoritesine yardımcı olmak, pazarlar için her hal ve şartta kaliteli mallar üretmek ve dahi gençleri çıraklık-kalfalık-ustalık müesseseleriyle fütüvvet ahlâkını haiz meslek/sanat/zanaat sahibi yapmayı ilke edinmiştir.

 

AHİLİK: MESLEK YOLU ARKADAŞLIĞI

Ahiliği bir meslek yolu arkadaşlığı olarak telakki eden ecdadımız Ahilik umdelerini ve meslek âdabını belli kurallara bağlamış ve söz konusu kuralların takipçisi olmuştur.

 

AHİLERİN GÖZÜ GİBİ GÖNÜLLERİ DE TOKTU…

İyi huylu ve güzel ahlâk sahibi olmak, gözü gönlü tok olmak, eline, beline diline sahip olmak, merhametli, adaletli, iffetli ve faziletli olmak, alçak gönüllü olmak, diğergâm olmak (başkalarını düşünmek), Allah ve kul hakkını gözetmek, ticaret, sanat ve zanaatı dosdoğru icra etmek, yaratılanı Yaradan’dan ötürü her daim hoş görmek, iyililerin meclisinde bulunup kötü kişi ve çevrelerden uzak durmak, çalışanları korumak, emeği, alın terini kudsî bir değer olarak sürekli koruyup muhafaza etmek evvelemirde sayılabilecek Ahiliğin meslek ve yaşam prensipleridir.

Asırlar boyunca Ahiler, söz konusu prensipler muvacehesinde kaliteli mal üretmiş, müşteriyi velinimet olarak görmüş, ticarette yalandan uzak durmuş, ölçüde hakkaniyete riayet etmiş, karaborsacılıktan uzak durmuş, alış verişi düzgün yapmış, açgözlü olmamış, ustayı, mesleği, meslek adâbını ve dahi eşyayı ve çevreyi koruyup gözeterek şenlendirmiştir.

 

TARİHİ MUDURNU ARASTASI

Mudurnu’nun yakın dönem simge esnafından Ali Haydar Pekel’in tuttuğu notlardan 1930-1980 yılları arasında ‘Tarihi Mudurnu Arastası’nda 60 tezgâhta/dükkânda 300 kadar çırak ve kalfa vazife görmekteydi. Kendisi de bir ahi esnafı olan merhum Pekel’e göre 1940’lı yıllarda ‘Arasta’da 13 demirci, 7 bakırcı, 5 nalbant, 4 saraç, 5 terzi, 7 semerci, 18 yemenici, 4 helvacı, 5 fırıncı esnafıyla birlikte 4 berber, 7 kahvehane, 7 kasap, 6 lokanta, 2 çilingir, 16 bakkal, 13 tuhafiye dükkânı ve 18 adet de de manifaturacı yer almaktaydı.

Günümüzde ‘Tarihi Mudurnu Arastası’nda Demirci (Merhum) Emin İnce ve Demirci Mehmet Şenkaya (Merhum, 2009 yılının Ahi Babası)’nın Ahiler Müzesi’ne dönüştürülen tezgâhlarının yanı sıra çömlekçi, bakırcı, semerci, terzi, nalbant, dokuma atölyesi, saraç, helvacı, saatçi, yemenici, berber esnaf ve sanatkârlarıyla birlikte yağhane ve kahvehane yer alıyor.

 

MUDURNU AHİLER MÜZESİ

Mudurnu Ahiler Müzesi, 19. yüzyılın sonlarıyla 20’inci yüzyılın başlarında inşa edilmiş bulunan şehrin sit alanı içerisinde kadim ilçenin ticaret dokusunu oluşturan tarihi Arasta içerisinde bulunuyor.

Mudurnu Ahiler Müzesi 26 Mayıs 2017 Cuma günü ilçe halkının hep birlikte âmin dediği ‘Esnaf Duası’yla birlikte hizmete girdi. Az önce arz ettiğimiz üzere 2009 yılının Ahi Babası seçilen Demirci Ustası (merhum) Mehmet Şenkaya ile ustaların ustası, duayen demirci (Merhum) Emin İnce’nin işyerleri restore edilerek Ahiler Müzesi’ne dönüştürüldü. Restorasyon hizmetleri ustalara ve ecdada vefâ sadedinden Mudurnu’da yetişen çıraklar, kalfalar ve ustalar tarafından gerçekleştirildi.

Mudurnu’ya gelenler ‘Tarihi Arasta’yı ve Ahiler Müzesi’ni mutlaka ziyaret ediyor.  Müzede Ahilik kültürüyle ilgili, Fütüvvet ahlâkıyla alakalı bilgi, belge, görsel ve dokümanların yanı sıra Mudurnulu ustalar tarafından imal edilen el yapımı alet, araç ve gereçler de sergileniyor.

Ahiler Müzesi’nde pek çok zanaat ile birlikte demircilikle ilgili olarak gözümüz insanının irfanına arz edilen kısa malumatı burada paylaşmayı üzerimize vazife olarak görüyoruz.

 

DEMİRCİLERİN PİRİ: HZ. DAVUD (AS)

“Doğru olsan ok gibi atarlar seni. Eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni. Menzil alır doğru ok, elde kalır eğri yay.”

Ortaasya’dan beri başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Türklerin savaşçı yapıları demircilerin toplum için önemli olmalarına sebep olmuştur. Türkler arasında kısa sürede zanaat dalı haline gelen demircilik aynı zamanda “kutlu sanat” olarak da tarihe geçmiştir.

Demircilik, babadan oğula geçen, çırak-kalfa-usta yaşam döngüsüyle hayat bulan en eski zanaatlardandır. Demirin fiziksel özelliğinden yararlanarak sert bir zemin üzerinde sert bir araçla darbelenerek şekillendirilmesi sıcak demirciliğin esasını oluşturmaktadır.

Sıcak demircilikte çok çeşitli araçlar kullanılmaktadır. Örs, kıskaç, balyoz, eğe, delici ve zımba gibi malzemeler bunlar arasında en önemlileridir.

Demirden, askerin ihtiyacı olan kılıç, tüfek ve top gibi savaş âlet ve malzemelerinin yanı sıra tarımsal üretim için çok gerekli olan tırmık, yaba, çekiç, orak, balta, kazma, çapa, satır, keser vb. ürün ve gereçler üretilmektedir.

Mudurnu’da 1940-1950 yılları arasında 13 demirci tezgâhının bulunduğu bilinmektedir. Mudurnu’da günümüzde sadece birkaç tezgâhta duyulan örs ve çekiç sesleri Selçuklu ve Osmanlı ahilerinin zanaat ve sabır anlayışlarına ışık tutuyor.

 

711 YILLIK GELENEK ESNAF DUASI

Esnaf (Bereket) Duası Mudurnu’da yedi asırdır devam eden en önemli geleneklerinin başında yer alıyor.  Esnaf Duası Cuma günleri salâ ile ezan arasında icra ediliyor. Esnaf sanatkâr ve zanaatkârlarla birlikte ilçe sakinleri salâdan hemen önce Mudurnu’nun ‘Tarihi Arastası’nda; Orta Çarşı’da ve Demirciler Çarşısı’nda toplanmaya başlıyor. Salâdan hemen sonra imamlar (Özellikle Yıldırım Bayezid Camii’nin din görevlileri) arastaya geliyor ve hep birlikte eller ve gönüller semaya doğru açılıyor.

 

Orta Çarşı’nın tuhafiyeci, ayakkabıcı ve terzi esnafı hafta boyunca sanat ve zanaatlarını oturarak icra ettiklerinden dua ayakta icra ediliyor. Demirciler Çarşısındaki duaya iştirak eden esnaf oturdukları yerden duaya katılıyor. Bunun sebebi Ahilik geleneğine saygı ifadesi olarak demirci, bakırcı ve nalbant esnafının bir hafta boyunca faaliyetlerini ayakta icra ediyor olması.

‘Esnaf Duası’nda Efendimize (sav) selâmlar gönderilerek sahabelerine hayır dualar ediliyor. Duada esnaf ve sanatkârların pirlerinin isimleri tek tek zikrediliyor. Allah’tan, cümle kullar için hayır ve bereket kapıları açması, hayırlı ve bereketli kazançlar ihsan etmesi talep edilirken, hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, esir ve mahpus olanlara kurtuluş, haziruna sağlık, sıhhat, afiyet, istikamet, göçmüşlere rahmet niyaz ediliyor. 

Hep birlikte “âmin” denilen esnaf duasından sonra esnaf ve sanatkârlar geçmişlerinin ruhları için duaya katılanlara “hayır” adı altında ekmek ve lokum dağıtıyor.

 

AHİLİK UMDELERİ MUDURNU’DA YAŞATILIYOR.

Ahilik ruhu Mudurnu’da yaşatılıyor. Yeni işyerleri Ahilik asırlarında olduğu gibi Cuma günü Cuma namazının ardından açılmaya devam eden Mudurnu’da fütüvvet ahlâkı ve Ahilik umdeleri yaşatılmaya devam ediyor. Yaşayanlara, yaşatanlara; eşyayı, çevreyi, mesleği, sanat ve zanaatı omuzlarının üzerinde kutlu bir değer olarak taşıyıp yüceltenlere ve dahi şenlendirenlere ne mutlu!

 

İbrahim Ethem Gören/25.06.2020

Bu yazı 2322 kişi tarafından görüntülendi.

Yorum Ekle

Tüm alanları doldurmak zorunludur