ÖZKÖK'ün BAŞAKŞEHİR İLE İLGİLİ YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.
Ertuğrul Özkök; Başakşehir: Muhafazakâr bir getto mu, yoksa iyi bir 'yaşam vahası' mı?
Sayın Özkök;
size değer vermemizden dolayı, Başakşehir ile ilgili sizin önceki yazınızı kendi sitemizde kaynak vererek yayınladık. Bundan dolayı isterseniz telif hakkı davası açabilirsiniz.
İlk yazınızda söylediğiniz bazı yazarların yazılarını takip edip etkilenerek oluşturduğunuz makale gibi, şimdi de kendi fikirleriniz değil de, siz menüden seçmeden tabağınıza konulan yemeği yedikten sonra vay be ne güzel yemekmiş diye yeni bir makale kaleme almışsınız.
Öncelikle sizin gibi ulusal medyada güçlü bir kaleme yakıştıramadım.
Hatta bu fikirleri edinmenizden dolayı aklımdan kötü şeyler geçti. ACABA? BİLMEM'Kİ
Başakşehir Belediye Başkanı basın danışmanının bir önceki eleştirisel yazınızdan dolayı olsa gerek, arayarak Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’nun sizi ilçeye davet ediyor, davetini iletmesi oldukça hoş ve nazik bir davet.
Bizler de, yerel yayın olarak daha önceki belediye başkanlarına nazaran yeni Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’nun naif, nazik, bir kişiliğe sahip olduğunu ve bir şeyler yapma arzusunda olduğu düşünüyoruz. Buna da sonuna kadar inanıyor ve istiyoruz . Tecrübe kazandıkça verimliliği artacak.
Yalnız sizler bu yazıyı oluştururken önünüze konulan tabağa değil de, şunları bilmenizi istiyoruz.
İlk önce Bahçeşehir Gölet'in bir vaha olduğundan bahsetmişsiniz. Siz bugün gittiğiniz o Bahçeşehir Gölet varya, önceki Ak Partili Belediye Başkanı Mevlüt Uysal tarafından inşaata açıldıktan sonraki kalan son kısmıdır. Yani yarısıdır.
Bahçeşehir Gölet, Bahçeşehir kurulurken oluşturulan, uluslar arası ödüller almış ve insanlara gölet gösterilerek satılan binalar Bahçeşehir Belediyesi tarafından korunmuş.
Siyasi hesaplar sonucunda Bahçeşehir İlçe olmaktan çıkarılmış ve mahalleye dönüştürülmüştür. Başakşehir İlçesine bağlanmış. Başakşehir ilçesinin ilk Belediye Başkanı Mevlüt Uysal göleti 5 katına çıkaracağım vaadiyle girdiği ikinci seçimden sonra göleti şantiyeye çevirmiş yarısını peşkeş çekmiştir.
Şu cümlenize binaen “Foursquare’de “Bahçeşehir Gölet” adı altında açılmış bir sayfa var.” Demişsiniz.
Keşke internette Bahçeşehir Gölet ile ilgili biraz daha araştırma yapsaydınız başta Bader’in ( Bahçeşehirliler Derneği) ve siyasi partilerin gölet hakkında yapmış olduğu tepki eylemlerini, basın açıklamalarını da görürdünüz. Gölet içinde yapılan inşaatın durdurulmasına yönelik danıştayın birden fazla verdiği kararlara rağmen yerel mahkemenin inşaatı devam ettiği mesnetsiz kararlarıda görürdünüz.
Size Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi gösterilmiş sizin cümleniz Başkan ile ilgili “Verdiği bilgiye göre AKM’den sonra İstanbul’un en büyük sahnesine sahipmiş.” Evet aynen öyle ama buda Başakşehir Belediyesi’nin marifeti değildir. Bahçeşehir Belediyesi’nin başarısıdır.
Size kanal İstanbul’un yapılacağı yer gösterilmiş sizde bölgenin değişeceğini ifade etmişsiniz. Keşke şu anda orada ikamet eden ve yerinde kentsel dönüşüm yapılıp oradaki insanların haklarının korunup korunmayacağının ya da bölgeden sürüleceği lüks konutların yapılacağı ve fahiş rakamlara satılacağı konusunda bilgilendirselerdi.
Söyleyeyim orada yaşayan insanlar, gerçekten kendi haklarında ne karar alınacağını bilmiyorlar.
Size Başakşehir Belediyesinin değil EMLAK KONUT MARİFETİYLE İNŞAATI YAPILAN içinde 60 bin basılı, 20 bin dijital, 18 bin sesli, 102 tane kabartmalı olmak üzere yaklaşık 100 bin kitap bulunan millet kıraathanesi gösterilmiş. Siz sadece ismine takılmışsınız. kıraathane olmasın diye “Halk kütüphanesi demek sanki çok daha güzel gibi geliyor.” Demişsiniz, yani size katılıyorum iyi fikir.
Size, Keşke Sular Vadisinde yine Başakşehir Belediyesinin marifetiyle ile değil KİPTAŞ MARİFETİ ile yapılan insanların yanından geçmekten korktuğu tinercilerin, madde bağımlılarının ve bilumum kötü niyetlilerin kötü niyetlerini ifa ettiği, her tarafı graffiti çizili aşk meşk yazılı açık hava tiyatrosunu da gösterselerdi.
Size gösterilen ve sizin etkilendiğiniz cami minarelerinden çok, Beyazıt meydanında uğruna jop yediğimiz şimdi ise kendilerinin işgal ettikleri makamlarda yaptıkları yolsuzluklardan dolayı, haramlarla beslenen çocukların cafeler de nargile tüttürdüğünü, başörtüsünü paçavraya çeviren mini etekli başörtülü gençleri de gösterselerdi.
Size Başakşehir için sokaklarında Suriyelilerin en az olduğu ilçe olduğunu söylemişler. Heeee Doğru, makamlarından ve özel arabalarından kalkıp halka karışmadıkları için görmüyorlar. Arapça bilen ve Suriyelilerle diyalog içinde olan biri olarak; Buna inandıysanız gülmekten kırılacağım. Ya ilçede neredeyse Türklerin nüfusunun daha az olduğu bölgeler var. Size tavsiyem minarelerini beğendiğiniz cami varya, namaz saatinde gidin ve kaç tane Türk var sayın.
15 yıldır Başakşehir’de oturan 9 yıldır yerel basın hizmeti sunan olarak; Başakşehir Belediyesi elbette başarılı projelere imza attı. Hakkını yememek lazım, ama yeni bir şey yapmasın. Merkezi hükümetin yaptıklarını ve mevcutları korusun ( Bahçeşehir Gölet, Sular Vadisi ve Millet Bahçesi) “iyi bir yaşam vahası” olur.
Zaten Başakşehire Türkiye’nin En Büyük Hastanesi yapılıyor. Olimpiyat stadı olimpiyat köyüne dönüştürülüyor. İBFK’nın kattığı değerler ve rantlar, yeter.
Ertuğrul Özkök Mehmet Hammutoğlu / BasaksehirRehberi.com